Hindiba Nedir?
İnsanlarımız tarafından pek tanınmayan hindiba, sebze olarak kabul gören bir bitki ve yiyecektir. Avrupa’da çok ama çok uzun süredir yetiştirilen bu bitki, 50-100 cm yüksekliğinde yapraklara sahiptir. Tüketilen kısım, bitkinin yapraklarıdır. Peki hindibanın yararları nedir? Nasıl tüketilir?
Hindiba nedir?
Her bölgede değişik adlarla anılan hindiba, geçmişten bu güne kadar gelen tam bir şifa kaynağıdır. Nisan ve Mayıs’ta tüm tarla kıyılarında, çayırlarda ve çimenlerde çiçeklenen hindiba, bileşikgiller familyasından, sarıçiçekli, çok senelik, süt taşıyan küçük bitkilerdir.
Hindiba’ın yaprakları rozet şeklinde tabanda toplanırken, kenarları derin loblu ve dişlidir. Çok nemli bölgeleri sevmeyen hindiba, kış dinlenmesine çekilen bitkilerden değildir. Yaprakları kar altında bile gelişir, döktüğü tohumlarıyla çoğalır.
Tadı ekşi, acımsı da olsa insan sağlığına çok faydalı körpe yaprakları sebze olarak pişirilir veya salatalara konularak yenir. Bitkinin kökleri sonbaharda topraktan sökülüp, kurutulur. Taze kökünden ‘dağ sakızı’ denilen bir tür sakız yapılmaktadır.
Hindiba’nın Anadolu’da bilinen isimleri ise şöyledir; güneğik, radika, gelin göbeği, keklik otu, şeytanarabası, bostan hindibası ve frenk salatası.
Buna karşın hindiba, maalesef pek tanınmaz ve zararlı bir ot olarak bilinir. Türkler, Çinliler tarafından VII. Yüzyıldan beri kullanılan karahindiba ile İbn-i Sina ile birlikte ancak XI. Yüzyılda tanışır. Batı’da Türklerin göçüyle yayılır ve XVI. Yüzyıldan itibaren kullanımı yaygınlaşır.
Hindiba kökünün kahve ikamesi olarak kullanıldığı da bilinmektedir. Bu, kahve içmeyi seven lakin aldığı kafein miktarına dikkat etmek isteyenler için iyi bir alternatiftir.
Hindibanın kendisi de bir hayli besleyici. Hindiba mineral olarak çinko, magnezyum, manganez, kalsiyum, demir, ve potasyum gibi mineralleri içerirken A, B6, C, E ve K vitaminlerinin zengin bir kaynağıdır.