Sindirim Sistemi Hastalıkları
Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları
“Yemek insani , sindirebilmek ise ilahidir” der Charles Copeland.
Kendinizi iyi hissetmenizde ve genel sağlığınızdada belki de en önemli şey , iyi çalışan bir sindirim sistemidir.Yaşamak için yememiz gerekiyorsa da sadece yemek yetmiyor.Vücudumuzun yediklerimizden yararlanabilmesi için yiyeceklerin sindirilebilmesi , bağırsaklardan emilebilmesi , kana karışıp hücrelerimize taşınabilmesi gerekiyor. Her gün çoğumuz en az üç öğün yiyoruz. Yiyecekleri hazırlamak ve yemek için süre ayırıyoruz.Eğer vücudumuz yediklerimizden yararlanamıyorsa,bütün bu emek bir anlamda boşa gitmiş oluyor. Sindirim sisteminin iyi çalışmaması besinlerin yetersiz emilimine , bağırsak hareketlerinin bozulmasına , zararlı atıkların vücuttan atılamamasına yol açıyor. Sonuç olarak ise bu durumdan tüm organlar etkileniyor.Bağışıklık , beyin ve sinir sistemleri görevlerini tam yerine getirememeye başlıyor, hormon dengeniz bozuluyor ,vücudunuzun toksinlerden arınma kapasitesi azalıyor, organlarınıza binen yük artıyor.
Ayrıca yanlış beslenme veya iyi sindirememeye bağlı besin eksiklikleriyle cildiniz bozuluyor ,sivilceler , döküntüler oluşuyor. Çoğunuz acaba yediklerimde mi bir sorun var diye düşünmeden hemen alabileceğiniz en pahalı kremlere yöneliyorsunuz , gereksiz yere para harcıyorsunuz.
İyi çalışmayan bir sindirim sistemi işinizi de etkiliyor.Gaz ,kabızlık , şişkinlik , hazımsızlık gün boyu sizi rahatsız edip aklınızı kurcalayabiliyor ve rahat çalışmanızı , kendinizi iyi hissetmenizi engelleyebiliyor. İşin kötü tarafı ise siz kafaya taktıkça sorunlarınızın daha da artması. Huzurlu bağırsaklar için huzurlu bir kafa gerekiyor ama aynı zamanda huzurlu bir kafa için de huzurlu bağırsaklar gerekiyor.
Enerjiniz ,mental performansınız , yaşam süreniz , genel vücut sağlığınız hep sindirim sisteminizin ne kadar iyi çalıştığına bağlı. Şimdi gelin önce sindirim sisteminiz acaba sağlıklı çalışıyor mu ,bir bakalım.
Aşağıdaki soruların çoğuna evet yanıtı veriyorsanız bu bölümü daha dikkatli okumanızı ceptenhaber.com olarak öneriyoruz.
- Yiyeceklerinizi iyi çiğniyor musunuz ?
- Arada sırada veya sık sık ağzınız kokuyor mu ?
- Yemeklerden sonra midenizde yanma oluyor mu ?
- Yemeklerden sonra şişkinlik oluyor mu?
- Yağlı yiyeceklerden sonra rahatsızlık hissediyor musunuz ?
- Sık sık geğiriyor musunuz ?
- Aşırı gaz şikayetiniz var mı?
- Gazınız genelde kötü mü kokuyor?
- Kabızlık çekiyor musunuz ?
- Sık sık kabızlık çayları veya ilaçları kullanmak zorunda kalıyor musunuz ?
- Dışkınızın rengi çok mu koyu ?
- Bağırsaklarınız günde bir kereden az mı açılıyor ?
- Sürekli bağırsaklarınızı tam boşaltamaması hissi içinde misiniz ?
- Hemoroidiniz var mı ?
- Arada sırada veya sürekli ishal oluyor musunuz ?
- Sık sık hazımsızlık ilaçları , çayları kullanmak zorunda kalıyor musunuz ?
- Anal bölgenizde kaşıntı veya hassasiyet var mı ?
- Ağzınızda sık sık pamukçuk çıkıyor mu ?
- Sık sık yoğurda benzer akıntıdan , vajinal kaşıntıdan yakınıyor musunuz ?
- Kendinizi sürekli halsizmi hissediyorsunuz ?
Yiyecekleri düşünmek ,görmek, kokusunu almakla birlikte vücudumuz kendisini sindirime hazırlamaya başlıyor.
Çiğnemeye başlar başlamaz da sindirim sistemine “hazır ol” mesajı gönderiliyor.Yiyecekler ağzımızda tükürükle karışarak yutulmaları kolaylaştırıyor, ayrıca karbonhidratların parçalanması da burada başlıyor.Ardından yemek borusundan geçerek mideye ulaşıyorlar.Mide salgıladığı asit ve enzimlerle protein sindirimini başlatıyor; büyük protein zincirleri parçalanmaya , aminoasitlere dönüşmeye başlıyor.Bu işlem yiyeceğin türüne göre saatlerce sürebiliyor ve sonunda mide içinde yarı sıvı yarı katı bir karışıma dönüşüyor. Mide kaslarının kasılmasıyla bu karışım ince bağırsaklara yollanıyor.ince bağırsağın ilk kısmına açılan kanallarla ,karaciðerden ve safra kesesinden yağların sindirimi için gerekli olan safra suyu ,pankreastan ise karbonhidrat ,yağ ve proteinlerin sindirimiiçin gerekli enzimlerle dolu özel bir sıvı geliyor.
ince bağırsağın kendisi de karbonhidrat ve proteinlerin sindirimine yardımcı bir sıvı salgılıyor.Yiyecekler burada ,ince bağırsağın içinde en küçük birimlerine kadar parçalanıyor, emilebilecekleri hale getiriliyorlar.
Karbonhidratlar —– Glukoza ,
Proteinler————Aminoasitlere
Yağlar—————- Yağ asitlerine çevriliyor ve ince bağırsak duvarından emilip kana karışıyorlar.Kanla birlikte tüm hücrelere enerji üretimi , onarım ve yenilenme işlemlerinde kullanılmak üzere dağıtıyorlar.
Fazlası yada çevrilip , gerektiğinde kullanılmak üzere vücutta depolanıyor.İnce bağırsaktaki sindirim ve emilim sonrasında geride kalan artık maddeler ise kalın bağırsağa gönderiliyor. Burada artık maddelerin içindeki su ve tuzlar da emiliyor , kalın bağırsak geriye kalan artık maddeleri yarı katı bir hale sokup ,dışarı atılmaya hazır şekilde son kısmı olan rectuma gönderiyor .Buradan da anüs ( kalın bağırsaktan dışarıya açılan kısmı ) yoluyla dışarı atıyorlar.
Gördüğünüz gibi sindirim yolu ağızda başlayıp anüste son buluyor ve yediklerimizin sağlıklı bir þekilde sindirilebilmesi ancak birçok organın birlikte uyumlu bir şekilde çalışmasıyla gerçekleşebiliyor.
Hazımsızlık
Hazımsızlık çok yaygın görülen , hemen hepimizin şu veya bu zamanda karşılaştığımız bir durum. Mide ve bağırsak sorunlarınınn bir belirtisi olarak ortaya çıkıyor.En sık görülen nedeni aşırı yemek veya dokunan bir yiyeceğin yenilmesidir.
Hazımsızlık Belirtileri
- Mide asidinin artması
- Gaz
- Geğirme
- Ağızda acı tat
Gastrit
Mide asiti arttığı için midede yanma hissi olur.
Göğüste Yanma Hissi
Hazımsızlığın en sık görülen şekli.
Midedeki yiyeceklerin veya midenin asidik sıvısının yemek borusuna kaçmasıyla ortaya çıkar.Göğüste , kalp bölgesinde yanma hissi olur. Gelip geçici bir histir. Bazı yiyeceklerle tetiklenir.
Birçok kişi kalbiyle ilgili bir sorun olduğunu düşünerek telaşlanır. Kalp ağrısının farkı , genellikle yorucu bir egzersizden sonra ortaya çıkıp , dinlenmeyle geçmesidir.
Mideyle yemek borusu arasýnda ,mide içeriðinin yemek borusuna kaçmasýný önleyen bir kapakçık vardır. Eğer bu kapakçık zayıflar ,görevini tam yerine getiremezse ,midedeki asitle karışmış yiyecekler yemek borusunun içine yukarıya doğru kaçar ve burada bir yanma hissi yaratır. Özellikle eğilince ve geceleri yatarken görülür.Vücut düz hale geldiği için asit daha kolay kaçar.
Midedeki salgı bezleri yiyecekleri parçalayabilmek için güçlü bir asit ve enzimler salgýlar. Midenin içinde bu güçlü aside karşı kendini korumak için koruyucu bir tabaka vardır.
Bu tabaka inceldiği veya zarar gördüğü zaman ülserler oluşur.Yemek borusunun böyle bir koruyucu tabakası olmadığından kaçak olduðu zaman hemen zarar görür ve yanma hissi olur.