Sabrın Sonu




Marmaris’teki yazlığa gideceğini, bir ay içinde boşanma davası açacağını söyledi. Oturduğumuz ev bana Marmaris’teki ev ona kalacaktı. Ben daha hastalığın ciddiyetini hazmedememişken bu haber yüreğime kurşun gibi saplandı. Söyleyecek bir şey yoktu, eşim boşanmaya kararlıydı.

Bir ay içinde geçimsizlik vs gibi bahaneler bulmalıydım. Hasta olduğum için boşanmak zorunda kalmak çok ağırıma gidiyordu.

28 yıllık eşim, bana hiç beklemediğim ağır bir darbe vurup gitti.

Birinci katta oturuyorduk. Apartmanın küçük bahçesine bakarken, yaşadıklarımın bir kâbus olmasını diliyor, sessiz gözyaşlarımı akıtırken, şifa ve dayanma gücü versin diye Allah’a yalvarıyordum.O an Allah’ın izniyle iyileşip normal hayatıma dönebileceğime dair içime müthiş bir inanç doldu. Apartmanın küçük bahçesi, tohumlar, çiçek ve sebzeler benim yaşama sevincim olacaktı. Öyle de oldu.

Bu arada eşim giderken komşulara, yazlıktaki evi tadilat için gittiğini söylemiş.

Ben küçük bir çapa alıp işe başladım.

İlk günler on dakikada nefessiz kalıyordum, zamanla bu süre uzamaya başladı.

On beş gün içinde çapa işini bitirdim, gübre aldım, toprağı ekilecek hale getirdim.

Komşular da heveslenip, bana yardım etmeye başladılar. Bahçeyi, tohumlar ve saksı çiçekleriyle doldurduk. Nisan ayında tohumlar çıkmaya başlayınca yaşadığım mutluluğu hayatım boyunca unutmayacağım.Bir aydan fazla bir zaman geçmişti, bu süre içinde kendimi boşanmaya, hayatı bir başına yaşamaya alıştırmaya çalışıyordum.
Arada bir, hastalığı yüzünden eşi tarafından terkedilen var mıdır, diye düşünüyordum.
Bahçem yeşerdikçe ben de iyileşiyordum sanki
Mayıs ayının ortalarında telefonla hastaneye çağrıldım. Tahlillerle ilgilidir diye gittiğimde, hayatımın ş-okunu yaşadım.
Eşim Manisa’ya gelirken Sabuncubeli’nde trafik kazası geçirmiş, yoğun bakıma alınmıştı.
2010 yılı Mayıs ayının ılık bir perşembe günü benim hyatımın dönüm noktası oldu.
Doktorlar eşimin durumunun ağır olduğunu, her şeye hazırlıklı olmamı söylediler.
Bu arada telefonunu bana verdiler.
Akşamüstü saat beş sularında eşimin telefon çaldı.
Arayan avukattı, eşim boşanma vekâleti vermeye geleceğini söylemiş, gecikince avukat merak etmiş o yüzden aramıştı. Eşi olduğumu söylemedim. Ağır bir kaza geçirdiğini, hastanede olduğunu söyleyip telefonu kapattım. Ama allak bullak olmuştum.
E-şim benimle boşanmak için vekâlet vermeye gelirken bu kazayı geçirmişti.
Saece “Takdiri ilahi ” dedim.
Bir şey düşünemiyordum. Boşanacağımızdan kimsenin haberi yoktu.
O yüzden eşim iyileşinceye kadar bunu kimseye söylemeyecektim.
E-ş-im yoğun bakımdan çıktık


Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.