Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), her yaştan ve yaşam tarzından insanı etkileyen ve kişinin obsesyon ve kompulsiyon döngüsüne yakalandığında ortaya çıkan bir ruh sağlığı bozukluğudur. Obsesyonlar, yoğun biçimde üzücü duyguları tetikleyen istenmeyen, müdahaleci düşünceler, imgeler ya da dürtülerdir. Kompulsiyonlar, bir bireyin takıntılardan kurtulmak ya da sıkıntısını azaltmak için giriştiği davranışlardır.
Çoğu insan hayatlarının bir noktasında obsesif düşüncelere ve kompülsif davranışlara sahiptir, ama bu hepimizin “biraz OKB” olduğu manasına gelmez. Obsesif kompulsif bozukluk tanısının konulabilmesi için bu obsesyon ve kompulsiyon döngüsü o kadar aşırı duruma gelir ki çoğunlukla kişiyi zor duruma sokar ve yapılması gerekli olan önemli faaliyetlerin önüne geçer.
Obsesif kompulsif bozukluk neden olur?
OKB’nin gelişmesi için, genelde aşağıda belirtilen gibi birkaç bileşenin bir araya gelmesi gerekir:
Genetik faktörler
Çeşitli araştırma projeleri, etkilenenlerin akrabalarında OKB’nin ve anksiyete bozukluklarının görülme sıklığının arttığını bulmuştur. Ebeveynlerden birinde ya da her ikisinde de OKB var ise, çocuklarda da gelişme riski artar.
Bununla beraber, OKB olan pek çok kişinin ailesi daha sağlıklı olduğundan, genetik bağlantı bir hayli düşük olarak değerlendirilir. Ayrıca çocukların model öğrenme yolu ile ebeveynlerinden bazı düşünceleri ve davranışları ne ölçüde devraldıkları da belirsizdir.
Nörobiyolojik faktörler
Etkilenenlerde beynin belirli alanları hiperaktiftir. Bu alanlar, bilgi işleme için özel filtre sistemleridir. Kompulsiyonların başarılı tedavisi, bu beyin bölgelerinin hiperaktivitesinin normalleşmesiyle ilgilidir.
Nörobiyolojik faktörlerden kaynaklı toplama kompulsiyonu (özünde değersiz nesnelerin istiflenmesi) da daha sık meydana gelir ve OKB’den bağımsız olarak da var olabilir.
Yetiştirme tarzları
Erken bir aşamada bağımsızlık ve sorumluluk üzerine yüksek beklentiler empoze edilirse, hatalar çok eleştirel bir biçimde değerlendirilir ve başarılar çok az fark edilirse, duyarlı çocuklar güvensiz hale gelebilir.
Daha sonra kişilerarası temas halinde daha temkinli ve korkulu tepki verirler ve bunu yalnızca güvende olmak için yaparlar. Mükemmel olmaya çalışarak hata ve eleştirilerden kaçınmaya çalışırlar ve bu biçimde OKB gelişebilir.
Ebeveynler çocuklarını tehlikelere karşı tekrar tekrar uyarıyorlarsa ve onları aşırı derecede koruyorlarsa, bu durum daha sonra OKB’yi tetikleyebilir. Bununla beraber, ebeveynlik tarzları hastalıktan asla tek başına sorumlu değildir.
Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri nelerdir?
OKB durumunda kişi, kendilerinin – en azından semptomların başlangıcında – anlamsız ya da abartılı olduğunu düşündükleri şeyleri tekrar etmek ya da yapabilmek için kuvvetli bir iç dürtü hisseder.
Bu dürtüye karşı kendisini savunma girişimi çoğu zaman başarısız olur, hatta bu karşı koyma girişimi düşünce ve dürtülerde artışa neden olur. Stresli düşünceler ve korkulan felaketler bilincin içerisine doğru ilerler ve büyük huzursuzluk, gerginlik ya da tiksinti yaratır.
Zihin, düşüncelerin ve korkuların saçma ya da abartılı olduğunu bilse de, tehdit duygusu yatıştırılamaz. Obsesif düşünceler ve kompulsif eylemler, kişinin önlem olarak gördüdüğü ve yapmak mecburiyetinde hissettiği şeylerle giderilmeye çalışılır.
Düşüncelerin ve eylemlerin saçmalığına dair içgörü genelde kişinin kendisi için utanç nedenidir. Sonuç olarak, pek çok hasta semptomlarını arkadaşlarından ve ailelerinden gizlemeye çalışır.