Hamilelikte Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri)
Hamilelikte şeker hastalığı ,kadınlar için büyük bir sorun haline gelmiştir. Hipoglisemi etkisiyle oluşan halsizlik , çarpıntı ,terleme hamileliği daha da zorlaştırmaktadır. İşte , bu yüzden ceptenhaber.com olarak sizler için hipogliseminin belirtilerini , anne adayına ve bebeğe etkilerini ve hipoglisemiyle nasıl başa çıkabileceğinizi derledik.
Hamilelikte Hipoglisemi
Düşük kan şekeri diğer adı ile hipoglisemi; kan şekerinin 50 mg/dL’nin altına düşmesidir.Hamilelik sürecinde yaşayabileceğiniz en yaygın hastalıklardan biriside hamilelik diyabetidir (şeker hastalığıdır).Hamilelik sürecinde yaşayabileceğiniz olası bir şeker hastalığının en yaygın etkisi hipoglisemidir. Normalde kan şekeri açlıkta 60 mg/dL’nin altına inmez. 3-4 gün yemek yenmese bile vücut kendini korumaya alır ve şekerin daha da aşağı düşmesini önler. Özellikle beyin ve kalp gibi yaşamsal organların tek enerji kaynağı şekerdir. Kan şekerindeki ani düşüşler, bu organların çalışmasını hemen etkiler. Beynimizin tek enerji kaynağı şeker olduğu için kan şekerinin uzun bir süre düşük düzeyde olması hayati tehlike taşımaktadır. Eğer hamilelik sürecinde diyabete bağlı hipoglisemi yaşıyorsanız, bu hastalığın düzgün bir şekilde yönetilmesiyle siz ve doğacak çocuğunuz sağlık açısından daha az risk teşkil etmiş olursunuz. Eğer hipoglisemi hastalığını önemsemeden tedavi için yardım almazsanız, hamileliğinizde düşük yapma olasılığınız yüksektir.
Hipogliseminin Belirtileri
Hafif belirtiler: Ciltte solukluk, çarpıntı hissi, bulantı, terleme, titreme.
Orta şiddetli belirtiler: Bulanık görme, baş ağrısı, soğuk terleme, uyuşukluk, konuşma güçlüğü, uykuya eğilim.
Ağır belirtiler: Şuur kaybı, bayılma, kasılma ve konvülsionlar, şoka eğilim.
Hipogliseminin Anne Adayı ve Bebeğe Olan Etkileri Neler?
Hipogliseminin anne adayı üzerindeki etkileri, hipoglisemin şiddeti ve süresi ile ilgilidir. Hafif bir bulantı şeklinde başlar, ilerler ve acil olarak tedavi edilip kan şekeri seviyesi yükseltilmezse, hamilenin hayatını tehdit eden hipoglisemik şoka dönüşebilir.
İlk üç ayda ortaya çıkan reaktif hipoglisemiler hafif seyirli olduğundan, bebeğe fazla zarar vermez. Ancak uzun süreli ve tekrarlayan hipoglisemilerde düşük riskinin arttığı görülür.
Gebelikte Hipoglisemi İle Başa Çıkmak İçin Yapmanız Gerekenler Şunlardır
- Hipogliseminin başlangıç semptomlarını öğrenin ve olası bir riskle karşılaştığınızda dikkatli davranın. Eğer belirtileri yoğun bir şekilde hissetmeye başlamışsanız tedavi için yardım almanız gereklidir.
- Egzersizlerinizi doğru zamanlarda ve akıllıca yapın. Egzersizler aslında, özellikle hamilelik sürecinde hipoglisemi hastalığına katkıda bulunabilir. Yemek yedikten sonra herhangi bir fiziksel aktivite yapmadan en az bir saat beklemeniz önerilir.
- Düzenli kan şekeri takibi, akıllıca egzersiz yapmak ve günde altı veya sekiz küçük öğünle beslenmek hipoglisemi hastalığını önlemeniz için önemlidir.
- Çok fazla insülin ilacı kullanmak, hipoglisemi ataklarının meydana gelmesine neden olur. Bu nedenle insülin kullanma miktarınızın doğru olması gereklidir.
Doğumdan Sonra Anneyi Nasıl Bir Süreç Beklemektedir ?
Gebelik diyabeti olan kadınlarda doğumdan 3 sene sonra kalıcı metabolik bozukluklar geliştiği ortaya çıkmıştır. Hamilelik hipoglisemisi ağır seyir edenlerde kalıcı şeker hastalığına dönüşme ihtimali çok yüksektir. Kalıcı şeker hastalığına dönüşme riski gebelik esnasında insülin kullananlarda, ailesinde tip 2 diyabet olanlarda ve obezite sorunu olanlarda daha fazladır. Doğumdan 3 ay sonra şeker yükleme testi yapılıp diyabetin kalıcı olup olmadığı tespit edilir. Emzirmenin gebelik diyabetinin kalıcı diyabete çevirmesini engellediği bilinmektedir. Süt vermenin bitmesi beklendikten sonra annenin zayıflaması ve hamilelik öncesi kilosuna yaklaşması hedeflenir.