En Sık Rastlanan 5 Kadın Hastalığı

Kadınlar yaşamları boyunca bazı hastalıklarla çok sık karşılaşır.
1- Vajinal akıntı
Ergenlik çağından itibaren her kadının mutlaka karşılaştığı vajinal akıntı sorunu , fizyolojik nedenlerle ya da bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkar. Hastaların çoğunda enfeksiyona bağlı akıntı görülmektedir.
Fizyolojik akıntılar
Fizyolojik akıntılar renksiz ve kokusuz akıntılardır. Hamilelik döneminde ve adet öncesi dönemde akıntıda artış olur. Kadınlar fizyolojik akıntıyı önleyebilmek için vajeni, antibakteriyel madde, sabun ya da su ile sık sık temizlerlerse vajene daha çok zarar verip florasını bozar, mantar ve bakterilerin üremesine neden olurlar.
Enfeksiyona bağlı akıntılar
Mantar, bakteriyel vajinozis, trikomonas denilen ve bir kısmı cinsel yolla bulaşan (Klamidya, Mykoplazma gibi) akıntılar enfeksiyonlar nedeniyle oluşuyor. Kötü kokulu, süt kesiği görünümlü, koyu renkli veya kaşıntıyla beraber görülen bu tür akıntıların tanısı muayene ile konabilmektedir. Eğer enfeksiyona bağlı akıntılar uzun süre devam ederse ve uygun ilaçlar kullanılmazsa üreme organlarında yapışıklık, tıkanma gibi sorunlar ortaya çıkabilir. İlaç alerjisi olanlar ve mide hassasiyeti yaşayanlar vajinal tablet kullanabilirler.
2- Adet düzensizliği
Hipofiz bezinden salgılanan hormonlar yumurtalıkları uyarıyor ve yumurta hücresi büyümeye başlıyor. Büyüyen yumurta hücresi östrojen ve progesteron üretiyor. Bu hormonların etkisi ile rahim duvarı kalınlaşarak gebelik için hazır hale gelir. Eğer gebelik oluşmazsa mens hali görülür. Fakat her kadında bu döngü farklı nedenlerden dolayı sağlıklı ilerlemeyebilir. Genetik faktörler , polikistik over sendromu . Polip, miyom, endomterium (rahim) kanseri ve hiperlazi (rahmin iç duvarının kalınlaşması) gibi nedenlerle adet düzensizliği görülebilir. Kadınlar için bu döngü çok önemli olup mutlaka düzensizliğin altındaki sebep araştırılmalı ve gereken tedavi uygulanmalıdır.
3- Cinsel fonksiyon bozuklukları
Patolojik bir sorun, rahim ağzı yarası , endometriozis, çikolata kistleri , vajinal yara dokusu, cinsel ilişki sırasında ağrı yaparak cinsel fonksiyon bozuklukları oluşturmaktadır
4- Pelvik ağrılar
Miyomlara bağlı ağrılar daha çok ağrı ve adet düzensizliği ile belirti veriyor. Rahim duvarında çıkan ve birçok kadında görülebilen iyi huylu tümörlerin birçoğunda tedavi gerekmiyor ve kendiliğinden gidebiliyor. Ancak makat, idrar torbası gibi organlara baskı yapacak kadar büyüdüğünde ağrıya neden olabilir. Miyomların rahim içi dokuya baskı yapması durumunda ise kanama düzensizlikleri görülebiliyor. Böyle durumlarda, cerrahi tedavi tercih edilebiliyor.
5- Kısırlık
Yaşam koşullarının değişmesiyle oluşan hormonal dengesizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve endometriozis hastalığının artması, hastaların sosyal yaşantı ve iş hayatından dolayı geç hamile kalmak istemesi, erken menopoza girilmesi , koromozom translokasyonu gibi genetik faktörler hamileliğin oluşmamasına neden olabiliyor. Sağlıklı çiftlerin yüzde 25’i yumurtlama döneminde hamile kalıyor. Bir yılın sonunda hamilelik oluşmadıysa dikkate alınacak üç temel test bulunuyor: Erkeğin sperm ölçümü, rahim içi filmi çekimi ve hormon testleri. Eğer bu testlerin sonucunda sıkıntı varsa aşılama ve tüp bebek tedavisi doktorlar tarafından planlanıp çiftlerin çocuk sahibi olmasına yardımcı olunuyor.